İşitme Cihazı Kullanıcılarında Müzikal Algı

Ayşen Karalı
2 min readJan 13, 2023

--

Merhaba.

10 yaşımdan üniversite dönemime kadar amatör olarak kemanla ilgilenmiş ve az biraz şan eğitimi almış biri olarak, kendi adıma konuşursam, müziksiz bir hayatı hayal bile edemiyorum.

Daha önceki yazılarımda, işitme cihazı merkezinde odyolog olarak çalıştığımı belirtmiştim. Hasta profilimin de spesifik olarak geriatrik grup olduğunu söyleyebilirim. Uzmanlar olarak geriatrik grupta önceliğimiz, çoğunlukla yaşa bağlı işitme kaybına yönelik (presbiakuzi) konuşma anlaşılırlığını arttırmaktır. Bu amaçla, genellikle yüksek frekanslarda amplifikasyon sağlayarak hastanın lokalizasyon algısını arttırmayı ve hastaya efor gerektirmeyen dinleme koşulları sağlamayı hedefliyoruz. Tabii ki, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik farklılıklar işitme cihazlarından beklentiyi değiştirse de çoğunlukla kullanıcılarımızın da cihazlardan ekstra teknolojik özellik talepleri (örneğin ses aktarımı, hareket sensörü vb.) olmadığını söylemek yanlış olmaz.

Geçen yıl bu zamanlar arkadaşımın yönlendirmesiyle geriatrik gruptan farklı olarak bilateral “p” tipi işitme cihazı kullanan 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi danışanım cihaz programlanması için başvurdu. Danışanımın işitme testini yeniledim ve yeniden cihaz programlamasını yaptım. Danışanım programlama sonunda cihazla sesleri daha rahat duyabildiğini belirtti ve son olarak kendisine müzik dinletmemi rica etti. Aslında çok beklenilebilecek bir talepti ama ben ilk kez karşılaştığım için şaşırdım. Aslında müziğe bu kadar düşkünlüğüm olmasına rağmen bunca zaman bu soru üzerinde hiç düşünmeme de şaşırmıştım. Danışanıma müzik açtım ve dinlettim, ancak konuşma sesleri kadar net duyamadığını ifade etti ve çözüm olup olmadığını sordu. Kullandığı cihaz başlangıç düzey bir cihazdı ve sınırlılıkları vardı. Cihazın sınırlılıklarına rağmen, feedback iptal hızını yavaşlatmak ve yumuşak seslerdeki kazancı arttırmak gibi çeşitli modifikasyonlar yapsam da maalesef kullandığı cihaz ile yapabileceğim başka bir şey yoktu.

Sonrasında da tabii ki konuyla ilişkili araştırma yapmaya başladım. :)

Müzik, seslerdeki tını, şiddet, süre ve yoğunlukları ayırt edebilme becerisidir. Aynı konuşma algısında olduğu gibi (fakat daha detaylı) temporal ve spektral yönleri vardır ayrıca geniş duyarlı bir frekans spektrumuna hitap eder. Okuduğum makalelerde çoğunlukla temel düzeyindeki işitme cihazı kullanıcılarının konuşma algısının olumlu yönde etkilendiği, ancak müzik dinleme algısı yönünden konforsuz bir sonuç aldıklarının ortaya çıktığı belirtilmişti. Dikkatimi çeken bir diğer bulgu ise ses aktarımı yapabilen işitme cihazlarında hem konuşma anlaşılırlığı hem de müzikal algının belirgin olarak daha olumlu sonuçlar verdiğidir. Ayrıca, müzikle düzenli olarak ilgilenen işitme cihazı kullanıcılarının konuşma algısında da olumlu sonuçlar gözlemlenmiştir.

Sonuç olarak, ilerleyen teknolojiyle 2023 yılında bile tam olarak çözülemese de zamanla amplifikasyon cihazlarında (işitme cihazı, koklear implant) teknolojik olarak daha da ilerleme katledilecektir. Yaptığımız işte ticari bir yön olduğunu düşünürsek ekonomik faktörler de maalesef kullanıcın müzikal algısı üzerinde rol oynuyor. Müziğin insanlar üzerindeki sayısız olumlu etkisini düşündüğümüzde özellikle genç yetişkin ve çocuklarda uzmanların ailenin ekonomik durumu ne olursa olsun müzik konusunu mutlaka gündeme getirmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerekli bilgilendirme yapıldığında ailenin çocuğun sosyal ve psikolojik gelişimi için sonraki dönemlerdeki cihaz seçimlerinde müzik konusuna hassasiyet gösterip bütçe planlaması yapacağına da inanıyorum.

Söyleyeceklerim bu kadardı her zamanki gibi tavsiye ve önerilerinize açığım. :)

--

--